Döngüsel ekonomi, sürdürülebilir moda, atıksız yaşam gibi konu başlıklarında derinleştikçe sık sık karşımıza çıkan bir kavram söz konusu:  Cradle-to-cradle. “Beşikten-Beşiğe” olarak Türkçeleştirebileceğimiz bu kavram, birçok dilde karşılığı olan “Beşikten Mezara” kavramının tam tersi olarak, atık yönetimine doğa ve ekonomi dostu yeni bir yaklaşımı ifade ediyor.

Sürdürülebilir moda etkinlikleri ve fuarları, modada çevre dostu uygulamaların yaygınlaşması ve farkındalığın yükselmesi için tüm aktörleri ortak bir noktada buluşturuyor. Üreticilerin ve markaların sürdürülebilir materyaller ve inovasyonlarla tanışabilecekleri, tüketicilerin sürdürülebilir moda konusunda en güncel gelişmeleri takip edebileceği  fuarlar, modanın geleceğini şekillendirmede önemli rol oynuyor. Sizin için sektör profesyonelleriyle bir araya gelebileceğiniz, söyleşi ve panellerle sürdürülebilir moda literatürünün gelişimine tanık olabileceğiniz, iyi moda konusunda geniş bir network sunan uluslararası sürdürülebilir moda etkinlikleri ve fuarlarından bir seçki hazırladık. 

İstenmeyen ya da kullanım ömrünü dolduran kıyafetlere ne olacağı, moda tüketicisinin sürdürülebilir alışkanlıklar edinmeye çalışırken en sık karşılaştığı problemlerden biri. Biliyoruz ki çöpe atılan kıyafetler onlarca yıl yok olmadan topraktaki toksik varlığını sürdürüyor, sera gazı emisyonlarını yükseltiyor ve gezegenin ısınmasına sebep oluyor. Ellen MacArthur Foundation’ın 2017 raporunda yayınladığı bir istatistik hem markaları hem de tüketicileri tekstil atıkları konusunda bir kere daha düşündürmüştü: Her saniye bir kamyon dolusu atık giysi toprağa karışıyor ya da yakılıyor. Bunu değiştirmek için tüketicinin atacağı ilk adım da kendi giysileriyle vedalaşırken en çevre dostu yolları izlemekten geçiyor.

Hızlı üretim ve tüketimin, hızlı modanın gezegeni nasıl yıprattığından, kaynakları acımasızca tükettiğinden ve bu lineer ekonominin döngüselleşmesi gerektiğinden sık sık söz ediyoruz. Bu yüzden moda tüketicisinin ihtiyacı kadar satın alması ve sahip olduğu parçaları uzun süre kullanması, bahsettiğimiz yıkıcı süreçleri dönüştürmekte kilit bir yol oynuyor. Peki kıyafetlerinizin ömrünü nasıl uzatabilirsiniz?

Bir markayı çevre ve insan dostu yapan sürdürülebilirlik kriterlerini sizin için sıraladık. Moda alışkanlıklarınızı değiştirmek, modadaki değişimin ve dönüşümün bir parçası olmak istiyorsanız, ihtiyacınız olan parçaları bu kriterleri gözeten markalardan satın almaya özen göstermelisiniz.

Uluslararası bilim kuruluşları çok değil henüz birkaç yıl önce küresel ısınmanın kritik seviyeye ulaştığını, “iklim değişikliği yerine iklim krizi” demenin ne yazık ki zamanı geldiğini kamuoyuyla paylaştı. Böylece karbon salınımını düşürmek, doğal kaynak ve enerji tüketimini azaltmak, farkında ve bilinçli olmak tüm dünyanın gündemine oturdu.

Moda dönüşüyor. Doğal kaynakları ölçüsüzce tüketmek, insana ve çevreye zararlı materyaller kullanmak, insanlık dışı çalışma koşulları, aşırı üretim ve tüketim gibi modanın sürdürülebilirliğini tehdit eden tüm koşulların yeniden değerlendirildiği bir zamana tanıklık ediyoruz.

Modanın sürdürülebilirliği, döngüsel iş modelleri içerisinde üreticinin, tüketicinin ve markanın birlikte sorumluluk almasıyla mümkün. Bizce yakın gelecekte sektördeki dönüşüme; farkındalığı yüksek tüketicinin sürdürülebilirlik beklentileri, markanın çevreye ve tüketiciye kulak verip sistemlerini güncellemesi, üreticinin sürdürülebilir materyaller ve etik çalışma sistemleri geliştirmesi yön veriyor olacak.