Uluslararası bilim kuruluşları çok değil henüz birkaç yıl önce küresel ısınmanın kritik seviyeye ulaştığını, “iklim değişikliği yerine iklim krizi” demenin ne yazık ki zamanı geldiğini kamuoyuyla paylaştı. Böylece karbon salınımını düşürmek, doğal kaynak ve enerji tüketimini azaltmak, farkında ve bilinçli olmak tüm dünyanın gündemine oturdu.
2015 yılında dünyadaki birçok ülkenin katılımıyla Paris Anlaşması imzalanmış ve küresel ısınmanın 1.5 derecenin üzerine çıkmaması için alınması gereken önlemler konuşulmuştu. Intergovernmental Panel on Climate Change (IPCC)’in hazırladığı rapora göre sıcaklık artışı 1.5°C-2°C arasında olursa deniz seviyesi 1 metre yükselecek ve kıyı bölgelerde yaşayan yaklaşık 16 milyon insan yaşam alanını terk etmek zorunda kalacak. Denizde ve karada ekosistem için kilit rol oynayan mercan resifleri ve böceklerin bazıları tamamen yok olacak. Kuzey Buz Denizi’nde yazları tüm buzlar eriyecek, ve bunun normalde yüz yılda bir gerçekleşen bir durum olduğunu da hatırlatalım.
Sıcaklık artışının 1.5 derece altında kalması için karbon salınımının 2030 yılına dek %45 azaltılması, 2050 yılına dek ise sıfıra inmesi gerekiyor.
Moda Tercihleri ve İklim Krizi
Durumun aciliyetinin ve hepimizin sorumluluk alması gerektiğinin farkındayız, peki ne yapmamız gerekiyor? Öncelikle şunu söylemek istiyoruz: Büyük-küçük atılan her adım fark yaratıyor. Ve 2050 yılına dek karbon salınımını sıfıra indirmek, hem üretim hem tüketim tercihlerinde kapsamlı değişiklikler gerektiriyor.
Materyaller
Bir giysinin neyden üretildiği, iklim etkisinin büyük bir kısmından sorumlu. Bu yüzden çevre dostu materyaller tercih etmek, iklim krizine çözüm olabilecek iyi moda tercihlerinin başında geliyor. Örneğin araştırmalara göre plastik şişelerden geri dönüştürülerek üretilen materyal, polyesterin karbon ayak izini %40 oranında düşürebilir. Ya da geleneksel pamuk yerine organik pamuk tercih etmek, gübrelerden kaynaklanan nitrojen atığını ortadan kaldırdığı için zararlı emisyonları %46 oranında azaltabilir.
Enerji Tasarrufu
Enerjiden tasarruf etmek de doğal kaynaklardan tasarruf etmek kadar önemli. Markalar depolarında, mağazalarında ve ofislerinde enerji tasarrufu yaparak modanın ayak izini düşürmede kritik rol oynayabilirler. ASOS’un sadece tasarruflu ampuller kullanarak depolarında %76 enerji tasarrufu sağladığını unutmamak gerek.
Taşıma konusunda atılacak çevre dostu adımlar da büyük oranda enerji tasarrufunu beraberinde getiriyor. Hugo Boss taşıma sistemlerinin karbon ayak izlerini inceletmiş ve hava taşımacılığından demiryoluna geçişin karbon salınımını %95 azaltabileceğini fark ederek bu konuda yeşil adımlar atmıştı.
Ürünlerin Yaşam Döngüsü
Ürünler kullanım ömürlerini doldurduktan sonraki süreç de üretim süreci kadar önemli ve kullanıcılar artık markaların bu konuda bilirkişi olmasını bekliyor. Bu yüzden markaların üretim fazlası ve atıl ürünlerini geri dönüştürmesi ya da yenileyerek kullanıcıyla buluşturması, bu konuda kullanıcılara da bir yol göstermesi gerekli.
İklim krizinin yıkıcı etkilerini azaltmak için karbon ayak izini düşürmede döngüsel sistemlerin rolü hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz, hazırladığımız “Modanın Karbon Ayak İzini Düşürmek” içeriğimizi incelemenizi öneririz.
Aslında her zaman söylediğimiz gibi, modanın geleceğini inşa ederken bu işte hep birlikteyiz. Kullanıcılar bilinçli tercihler yaparak, marka kullanıcıya ve çevrenin acil durum çağrısına kulak verip sürdürülebilir bir değer zinciri kurarak, üretici markaya çevre dostu materyal ve üretim biçimleri konusunda rehberlik ederek sektördeki dönüşümün etkin birer aktörü olacak.
Eğer siz de gezegen için iklim pozitif bir atım atarken markanızı da güçlü bir döngüsel stratejiyle geleceğe taşımak istiyorsanız, bizimle iletişime geçebilirsiniz.