Dünyada attığımız her adımın çeşitli etkileri var. Karbon ayak izini de kısaca, tüm etkilerimiz sonucunda açığa çıkan sera gazı miktarı olarak tanımlayabiliriz. Evde kullanmadığınız odaların ışıklarını kapatmak, taksi yerine toplu taşıma kullanmak, atıklarınızı ayrıştırıp dönüştürmek gibi küçük adımlar atarak karbon ayak izinizi büyük oranda düşürebilirsiniz. Bunların yanı sıra moda tercihlerinizin de karbon ayak izini düşürmede, iklim kriziyle mücadelede kritik bir rolü var.
Peki modanın karbon ayak izi nasıl düşer?
Tüketici, modanın karbon ayak izini düşürmek konusunda da başat aktörlerden biri. McKinsey’in araştırmasına göre tüketicinin bilinçli tüketim alışkanlıkları modanın karbon ayak izini düşürmede, tüm etmenler içerisinde, %21 oranında etkili. Sürdürülebilir materyaller kullanan, etik üretim yapan, atık yönetimi ve geri dönüşüm stratejileri geliştirmiş markalardan alışveriş yapmak hem karbon ayak izinizi düşürüyor hem de markaları sürdürülebilirliğe teşvik ediyor.
Öte yandan büyük resme baktığımızda ise modanın karbon ayak izini düşürmede markalara ve üreticilere ciddi bir sorumluluk düştüğünü görüyoruz. Çünkü dünyadaki toplam karbon salınımının %10’undan moda sorumlu ve eğer gerekli adımlar atılmazsa 2030 yılında bu oranın %16’lara çıkması bekleniyor.
Döngüsel iş modelleri karbon salınımını azaltmada etkili mi?
Döngüsel iş modelleri, ürünün kullanım ömrünü uzatma, geri dönüşüme olanak sağlama ve üretimde yeni ve sınırlı kaynaklara olan ihtiyacı zamanla azaltma avantajları ile karbon salınımını düşürmede kilit önem taşıyor. Araştırmalara göre yerine kiralama, yenileme ve yeniden satış gibi, yeniden üretim yerine üretilmiş ürünler üzerinden yeni bir sistem geliştiren modeller, endüstrinin 2030’da yaklaşık 143 milyon ton sera gazı emisyonunu azaltmasını sağlayabilir. Bu 2030 yılına dek her 5 giysiden 1’inin döngüsel iş modellerine dahil olması, bu sistemlerle üretilip, alınıp satılması anlamına geliyor.
Döngüsel sistemler arasında güncel olarak modada pazarın %7’sini oluşturan birincil model ise “re-commerce”, yani “yeniden satış”. Değişen tüketici alışkanlıklarının, özellikle Z kuşağı arasında artan “iyi moda” talebinin, gelecekteki 10 yılda moda markaları için döngüsel yeniden satış modellerini desteklemesi, bu modellerin 2030 yılına dek pazarın en az %12’sine hakim olması bekleniyor.
Özellikle son dönemde ülkelerin de bu konuyla alakalı adımlar atmaya başlamasıyla, markaların stok fazlası ve ölü stok konusunda geliştireceği stratejilerin, bu ürünleri yenileyip yeniden satışa çıkarmalarının, önümüzdeki 10 yıl boyunca modanın başlıca gündemlerinden biri olacağını görüyoruz.
Nivogo ile iş modelinizi döngüselleştirebilir, markanızı geleceğe taşıyabilirsiniz.
Döngüsel dönüşümün lideri Nivogo olarak, modanın gelecekteki etkili aktörlerinden biri olmaları için, partner markalarımızın lineer iş modellerini döngüselleştiriyor, çeşitli sebeplerden döngünün dışarında kalmış ürünlerini hayata döndürmeleri için fırsat sunuyoruz. Siz de hem markanızın hem de çevrenin sürdürülebilirliği için bir adım atmak istiyorsanız, Nivogo ile iletişime geçebilirsiniz.