Son yıllarda yayımlanan birçok raporda modanın geleceğinin sürdürülebilir ve döngüsel sistemler ile şekilleneceği vurgulanıyordu. Üretim süreçleri, kullanılan materyaller, lojistik, satış ve kullanım aşamalarında iyileştirmeler yapılması iklim kriziyle birlikte artık her zamankinden daha kritik bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Hızlı modanın üretim ve tüketim prensipleri çevreyi tüketiyor ve geri dönüşü olmayacak tahribatları önlemek için modanın tüm aktörlerinin sorumluluk alması gerekiyor.
Şili’de çok yakın bir zamanda görüntülenen, Atacama Çölü’nü kaplayan kıyafet çöpleri durumun vahametini bir kere daha gözler önüne seriyor. Öyle ki Şili’ye her yıl Çin, Bangladeş gibi ülkelerde üretilen, ihraç edildiği ülkelerde satılmayan yaklaşık 59.000 ton hızlı moda ürünü gönderiliyor. Dünyanın her yerinden gelen bu ürünlerin bir kısmı yerel pazarda satılmak üzere satın alınıyor, ancak yaklaşık 39.000 tonu ise çöldeki çöplüklere atılarak doğaya karışıyor. Atacama Çölü’nde biriken giysi atıklarını dönüştürmek konusunda yıllardır çalışmalar yapan Ecocitex Kurucusu Rosario Hevia markaların ve tüketicilerin bu çevresel faciayı önlemek için gerçek adımlar atması gerektiğini söylüyor.
Çevresel yıkımın yanı sıra, sektör her yıl kullanılabilecek durumdayken çöpe atılan tonlarca giysi yüzünden milyarlarca dolar zarara uğruyor. Çevre ve ekonominin sürdürülebilirliği için her ölçekte markanın sistemini döngüselleştirebileceği çözümler mümkün.
Sektörün ve markaların geleceği için doğru ölçeklenmiş bir üretim ile hızlı modanın bu yıkıcı etkisine dur demek gerektiği oldukça açık. Stok fazlası, müşteri iadesi, hafif kusurlu ürünlerini depolamak markaların önemli operasyonel maliyetlerini oluşturuyor. Dolayısıyla markanın elinde kalan, depolarda atıl bir şekilde bekleyecek ürünlerin bertarafı için ayıracağı bütçeyi yenileme operasyonlarında değerlendirmesi, ilk seçeneğin karşısında oldukça kazançlı yeni bir iş modeli sunuyor. Bu döngüsel sistem, sürdürülebilir olanın daha masraflı olacağı yanılgısına, sürdürülebilir olanın aslında çevresel ve ekonomik açıdan çok daha karlı olduğu şeklinde güçlü bir yanıt veriyor.
Biz markaların herhangi bir sebepten tüketim aşamasına geçemeyen şanssız ürünlerini yeniliyor, satış döngüsüne kazandırıyoruz.
Uzman ekiplerimiz Nivogo Yenileme Merkezi’nde markalardan gelen ürünleri tek tek detaylıca inceliyor, ayrıştırıyor ve sınıflandırıyor. Ardından bu ürünleri yeniliyor, temizliyor, ütüleyip dezenfekte ediyor ve ilk günkü haline getiriyoruz. Tespit edilen tüm işlemler tamamlandıktan sonra kalite kontrol aşamasını geçen ürünleri, geliştirdiğimiz akıllı fiyatlama teknolojisi ile yeniden fiyatlıyor ve satışa hazır olarak döngüyü tamamlıyoruz. Bu döngüyle binlerce yeni giyim ürününü, ayakkabıyı ve çantayı doğaya atık halinde karışmak yerine yeni sahipleriyle buluşturuyoruz.
Siz de operasyonel maliyetlerinizi kazanca dönüştürmek; markanız, çevre ve gelecek için sürdürülebilirliğe bir adım atmak için, bizimle [email protected] üzerinden iletişime geçebilirsiniz.